Üretici bir aileden gelen babaannem Hacer Ulus her zaman toprakla ilgilenmiş. Benim yaşlarımdayken Seferihisar/ İzmir' de 7 dönüm bahçe almış, bu 7 dönüme 7 adet mandalina fidanı dikmiş. Bahçede şimdiki gibi sulama sistemi olmadığı için dere boyunca su taşır teker teker 7 mandalina fidanına dökermiş.  Bizim 7 ile ilgili hikayemiz böyle başladı.

Zaman geçti ağaçlar büyüdü, aralarına yenileri eklendi. Babaannemin gözü gibi baktığı, ilaçsız tarım öğretileriyle beslediği, çocukluğumda oyun oynadığım toprak(can) şimdi bize emanet.

Atalarım hiç ilaç bilmez, doğal döngüyle hareket ederlerdi. Toprağa ilgini eksik etme, toprak sana karşılığını mutlaka verir, derlerdi.

Toprak, sevgi ve ilgiyle zenginleşir, güzelleşir. Doğanın, doğadan başka ilacı yoktur. Doğal döngü kendini iyileştirir. Solucan, böcek, bitki toprağa faydalıdır. Büyüklerimden öğrendiğim tüm bu bilgileri günümüz teknolojisi ile birleştirip, sürdürülebilir tarım yapıyoruz. Bahçemizde hiçbir kimyasal ilaç kullanmadan sirke, ısırgan otu ve sarımsak özütleriyle kendi tarım ilacımızı yapıyoruz. Günlük hayatımızda tükettiğimiz organik atıkları bitkisel gübre haline getirip toprağın azot döngüsünü arttırarak ağaçlarımızı, her sene daha verimli hale getiriyoruz. Tabi bunları yaparken tek başımıza değiliz. Bahçemizdeki böceklerin, solucanların, arıların ve kendiliğinden çıkan otların yardımıyla yapıyoruz.

Sıhhat ve afiyetle, mutlu sofralarda buluşturması dileğiyle,

7 Dönüm 7 Fidan.